Hacettepe Üniversitesi mezunu bir Çocuk Gelişimciyim. Yaklaşık 20 yıldır kendi merkezimde, normal gelişim gösteren ve risk grubundaki bebek ve çocuklarla çalışıyorum.

SAS Metodu ile tanışmam 2019 yılına dayanıyor. O günden bu yana özellikle disleksi, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), otizm ve duyu bütünleme bozukluğu olan danışanlarımda bu yöntemi güvenle öneriyor ve uygulamaya devam ediyorum.

SAS Metodu ile takip ettiğim çocuklarda en çok gözlemlediğim gelişmelerden biri; dikkat ve hiperaktivitenin dengelenmesi. Böylece çocuklarda bilgiyi almaya hazır oluş süreleri belirgin şekilde kısalıyor. Otizmli küçük çocuklarda ise göz kontağı, ortak ilgi ve ortak dikkat becerilerinin diğer yöntemlere kıyasla daha hızlı kazanıldığını gözlemliyorum.

Ben SAS Metodu’nu şöyle tanımlıyorum: “Çocukların zamanı çok kıymetlidir. Hele ki özel desteğe ihtiyaç duyan çocukların kaybedecek hiç zamanı yoktur. SAS, süreci hızlandırmada adeta biçilmiş kaftandır.”